28 Ocak 2014 Salı

12 eylül, beton ve estetik



Bu sabah masama oturduğumda, her seferinde sanki odama girmemi bekliyormuşcasına çalan ve bana gözetleniyormuş hissi veren o ilk telefondan önce ( ki 45 saniyeden fazla sürmüyor tıngırdaması) gayri ihtiyarı karaladığım bir kaç motif..


Belleğim mi bana fısıldadı, yoksa o fısıltının kendisi mi bellekti bilemiyorum.

Ama bütün heykelleri kuşatan bunlardı.

Sahi, hatırladınız mı?


Vazgeçilmez dik açı, acayip bi yassı, demirbaş bi kıvrım..

Tabaktaki yemeği süsleyen garnitür gibi, çevresini sarardı.



Beton ve estetik(!?), vertikal kuşatış. (kimin kaleminden çıktıysa artık?)

Şimdilerdeyse;

Neyse, vazgeçtim. ...

Lakin ben en çok... -bak bunu söylemeden geçemeyeceğim- Suat Kılıç'a güldüm.

He he:))