10 Nisan 2014 Perşembe

Sayıklamalar (1:) 09.10.2012

Bi de ben bi analiz yapayım bari;

Adem hazır bir dille ve yeryüzü bilgisiyle (çevre, mühendislik,yapı vs.) dünyaya gelmişti. [kaynak belirtilmeli].

Habil ile Kabil, aynı şekilde tarım ve hayvancılık bilgisine sahipti. [kaynak belirtilmeli].

Biri tarım devrimini, diğeri evcil hayvan ve davar sahipliğini başlattı. [kaynak belirtilmeli].

Peki ama Habille Kabil iyi geçinirkene, kurtlar kuzulara dadandığında yapay seçilimi aklederek çoban köpekleri üretme fikrine ilk hankisi ulaştı? [kaynak belirtilmeli].

Avcı toplayıcı döneme nooldu? [kaynak belirtilmeli].

Hegel der ki, feodalizmden burjuva ahlakina sıçrımak maksadıyla bile olsa, meşru gösterilemez hiçbir cinayet.. [kaynak belirtilmeli].

Kyrene okulu hedonizm ile feodalizm arasındaki farkları olması gereken insanın önüne koyar.

Haz abaküsu bunu ispatlar. (grafik tasarım)

Frankfurt okulu buna karşı çıkar, kitle kültürü ile popüler kültür arasındaki ilişkiyi "sartori paradoksu" ile reddeder, kaç kişiyle kitle olunduğu belli değil, demek ki bu da belli belirsiz bi kültür der.

(Şu sonuncusu için bir muhahahaha patlatalım:)

Husserl, ayet bir fenomendir tezinde ısrar eder (fenomenoloji)

Heiddegger ahlakı buldum diye sevinirken, gece sokağa çıkmak suretiyle kötü yola düşer. (heil hitler)

Wittgenstein bunların hepsine güler, ömrünün sonunda depresyona girer. (olamadan yiten insan)

Dijital devrim haber verilmiştir önceden. (Jules Verne)

Slikon vadisi önemli bi duraktır. (Habille Kabil sonrası döneme tekabul eder)

Silikon ahlakını ayrıca incelemek lazım.

Kapı pervaz yalıtımında kullanımı iyidir  ama..

Memede?!

... ıı-ıgh.

:)

3 Nisan 2014 Perşembe

Matrix/ TRT/ Sansür

Matrix..

Hani şu son 13-14 yıldır pıtırak gibi çoğalan çakma bilgelerin, felsefe tarihinde binlerce kez sorulup cevaplanmış sorulara sanki ilk defa sorulmuş zannıyla el atıp halvet olma telaşıyla.. sanki  içten yanmalı motor, ve  kendi kendine tutuştururcasına..  "aman aman gerçek ne ki, yoksa beyinde şaapan elektriki bir impuls mu sadece?!"  kreasyonuyla... felsefe cahili kitleleri azdıran .. şu meşhur film var ya?

Alın işte onu..

Koyun yanına TRT'yi..

Ve düşünün sonra, len ben bu filmin neresine nası bi makas atabilirim acaba?!

Allah aşkına:)

Düşünün.

Tesadüfen denk geldi geçen gün..

Oturdum, seyrediyorum..

Hani nasıl desem.. bakıyorum lakin, hep bi kopukluk var nedense.

Bazen bi cümle, bazen küçük bi enstantane, bazen bi ses, bazen bilmem ne..

Meğer ne cevherler varmış da, biz farkedememişiz filmde.

Morphes'un gemisinde mesela, pirinç lapası yedikleri sahne !

Kırmızılı kadın proğramını yazdığını söyleyen o velet var ya hani.. konuşuyordu.. ben yazdım  diyordu vesaire.. Sonra uyarıyordu bir başkası: Siber- pezevenk işbaşında mı ne.. ona benzer bişey işte.. Gülüşüyorlardı ardından... E işte bu kadar..!

Sen misin ama siber-godoş diyen, buyur makas!

Replik gitmiş yauu!!!

Yok.

O denli yani:)

Sonraaaa....

Fransız ve soft-ware pastasına geldi sıra.

Hani kadına ikram ediyor..

Kadın tadına bakınca,  yazılım kana karışıp  infilak ediyor vesaire..

Runik alfabeyle Sanskritçe'nin karışımını andıran simgeler eşliğinde  grafik görselliğe uzanan o sahne..

O da yok!

Bak şu allahın işine:)

Ardından Persefone..

Fransızın karısı.

Aşk'ı, bir kaç saniyeliğine de olsa geri dönüşüm kutusundan çağırıp yeniden masa üstüne almak isteyen, mutsuz Monica Belluci.


Peki ya Neo ile öpüştükleri sahne??!

Orası da atlayıveriyor birdenbire:)

Yaaaa...

Daha da vardı da...

Ben sıkıldım yazmaktan.

Matrix gibi bir filmde bile bu kadar "malzeme" kırpabilen bi zihin!

Abide-i ahlaktır kesin!

Yine de..

Kendisi olsa lakin, Neo'dan daha iyi öperdi şüphesiz.

Vah vah:)