16 Nisan 2013 Salı

Müzik, Mekan ve Zaman

Müzik, Mekan ve Zaman.

Öykü..

Ne güzel kelime.

Arasıra uğrayıp birşeyler dinleyebilmek, ve karala(ş)mak için belki.



Karala(ş)mak fiilinden de anlaşılabileceği üzre;

Dostlar yazabilir :)

Ve açılış için, tabi ki:

Victor Jara / Te Recuerdo Amanda


















Victor Jara'yı saplantı dercesinde sevdiğimi, daha önce söylemiştim.

Ve diğer sevdiklerimle birlikte, zamanı, mekanı ve şarkıyı birleştirmeye burda devam edeceğim.

Bütün dostlara, sevgilerimle.

7 yorum:

  1. Hoşgeldiiiin, sevgili gamaro :-)

    Really awesome that you are here now, I am looking forward to read more from you!

    Gracias a Dios, its possible to enjoy your writings here :-)


    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim, sevgili Susan:)

    Sayfa gayet hoş oldu kanaatimce.. ve üstelik, şu blog mudur nedir (malum yeniyim, tecrübesizim:) hoş bişeymiş gerçekten.

    Düşünebiliyor musun, yorumlarınızı sonsuza kadar silebilme hakkını bile ihmal etmemiş adamlar ve buton var, hahahaha:)

    YanıtlaSil
  3. Öyle ya da böyle, Viktor'un ruhunun devam edebileceği çok güzel bi yer olmuş. Hayatı basitleştiren, hayattan zevk alarak ve estetiğin sürekliliği içinde paylaşımlar yapacağımızdan eminim.

    Hayırlı olsun:)

    YanıtlaSil
  4. Victor'u anmaya devam oik0s, tşk:)

    Ve bu da, hepinizin kulağına bir yerlerden çalınmış olma ihtimali bulunan, ama kimin eseri olduğu belki de pek bilinmeyen;

    Victor Jara'nın "La partida" sı.

    http://www.youtube.com/watch?v=On40J-FJrY4

    Inti-illimani orkestra eşliğinde yorumlamış.

    Victor Jara gibi bir müzikal zekanın, ve daha da önemlisi, ömrü boyunca içinde bulunduğu siyasi mücadele şartlarının her türlü tınıyı kaba sloganvari ezgilere evirme potansiyeline rağmen, her ikisinin de hakkını ayrı ayrı verecek yetkinlik ve özgünlükte bir üretken zihnin 41 yaşında, bir stadyumda kafası ezilerek öldürülmesini kabullenmek çok zor..

    Yaşıyor olsaydı, bugün 81 yaşında olacaktı.

    Ve yaşamadığı 40 yıl boyunca üretebileceklerini düşününce.. sadece bunun hayali bile o'nu yeniden taçlandırmaya yetiyor.

    Te amo Victor Jara, la vida es un río en su voz.

    YanıtlaSil
  5. Anmadan geçemeyeceğim bir başka isim;


    
1917'de fakir ama sanatçı bir ailenin çocuğu olarak doğan, küçük yaşta geçirdiği ve şiddetli seyreden su çiçeği nedeniyle yüzünde oluşan kalıcı izler daha sonra kendiyle özdeşleşen, erken çocukluğundan itibaren annesinden, müzik öğretmeni olan babasından ve şair akrabalarından öğrendiği halk türküleriyle birlikte 11-12 yaşlarında ilk bestelerini yapmaya başlayan, genç yaşta Şili komünist partisine katılan ve 1967'de sonlandırdığı hayatı boyunca Victor Jara, İnti İllimani, Qualipayun, Sergio Ortega, Luis Advis gibi güney amerika ve şili müziğinin pek çok önemli ve büyük isminin kendisine gerek folklorik anlamda kaynak kişi gerekse besteleriyle başvurduğu: Violeta Parra...


    Gracias a la vida (teşekkürler hayat)


    http://www.youtube.com/watch?v=esy6qVHVYos



İspanyolcanın kendine has akustiğinin armoniyle çarpıcı bir güzellikle birleştiği bu V. Parra şarkısını, Mercedes Sosa ve Joan Baez seslendiriyor. Kayıt 1988 /Almanya.





    Gracias a la vida, deyince..

Parçanın öyküsünün ve sözlerinin aslında ironik olduğunu da söylemem gerekecek.

    YanıtlaSil
  6. [img]http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/b/be/Luis_emilio_recabarren.jpg/250px-Luis_emilio_recabarren.jpg[/img]

    YanıtlaSil

  7. Lo Que mas Quiero

    Bir başka Violeta Parra Şarkısı..

    Aşağıda verdiğim kayıtta, Violeta Parra'nın kızı İsabel Parra, annesinin şarkısını söylüyor.


    http://www.youtube.com/watch?v=S6WEf5GD_5w

    Ve bu da, aynı parçanın inti-illimani yorumu ve Max Berru + Jose Seves sesiyle..

    http://www.youtube.com/watch?v=LRoYNJRCwLY


    Aslında, inti illimani'nin bu albümü (1974- La Nueva Cancion Chilena- Yeni Şarkı-Şili) benim üniversite öğrenciliğimin ve 1990'ların başlarında Ankara'nın hemen her yerinde satılıyor ve çalınıyordu. Sonra nedense, bi anda ortadan kayboldu.

    Grup yorum'u da bir hayli etkileyen inti-illimani (daha doğrusu, özellikle bu albüm ve bu albümdeki şarkı söyleyiş tarzı, dinamizm ve disiplin) örn. "haziranda ölmek zor" albümüne ve grup'un ilk solistlerinden ve güçlü bir sese sahip olan Efkan Şeşen'in seslendirdiği parçalara sinmiştir bir hayli.

    Sonra tabi, biraz değişti..

    Benzetmek gerekirse;

    Grup Yorum belli bir zaman ve bileşkede, mi minör'e saplandı kaldı sanki:)

    YanıtlaSil