2 Eylül 2016 Cuma

Moskof Gavuru

En milliyetçilerimiz ve en bi sofu amcacıklarımızın en çok nefret ettiği millettir.

Öyle ki, kahpe yunan bile bu moskofların yanında çok daha makbül ve değerlidir.

Söz konusu fenomen, zat-ı alim tarafından 1987 yılında harbi harbi test edilmiştir.

O yıl, avrupa basketbol şampiyonası final maçı sovyetler birliği ile yunanistan arasında oynanıyordu ve bendeniz de trt'nin yayınladığı bu karşılaşmayı, babamla birlikte bir çay bahçesinde, muhafazkarlığı ile nam salmış bir anadolu şehrinde izledim.

Ortamda, ilginç bir şekilde bir hayli fazla sayıda tespihli, takkeli, sakallı, entarili hacı hoca tayfasının olması -hele ki mevzu bir "basketbol müsabakası" olunca- daha en başından garip gelmişti ama, sonradan ayıktım, meğer basbayağı fanatik taraftarmış amcalarım.

Normal sürede maç bi o tarafa bi bu tarafa gitti geldi.

Tüm bu süreç boyunca şahit olduğum halet-i ruhiye ise inanılmazdı.

Hele ki Sovyetlerin son 4 saniyede hücuma kalkıp son salise içinde bulduğu nizami basket ile bir kaç hacı amcam kalp krizi geçirip gidiyordu ki öte tarafaaa... hakem süre bitti dedi ve bu basketi iptal etmek suretiyle, tekrar hayata döndürdü kendilerini naçizane.

Uzatmalarda ise, müthiş bir dinamizm ile tespih takke ve bilimum entarinin havada uçuştuğuna bizzat şahit oldum (yeminle)

Hele o kısacık boyuyla Nıcos Galis, birbiri ardınca sayılar bulup arada bir de 3 lükleri patlattıkça.. o sakallı tespihli takkeli amcaların oturdukları sandalyelerde tahterevalli misali ne büyük bir keyifle sallandıkları ve nasıl bir iştahla çaylarını höpürdettikleri gözümün önündedir.





Anlayacağınız, icabında hacı hocaya kahpe yunan'ı bile sevdiren acayip gavur bi millettir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder